Yazılım tanımlı geniş alan ağları (SD-WAN), bulut bilişimle birlikte katlanarak artan ve karmaşıklaşan ağ trafiğinin üstesinden geliyor. Kurumsal kullanıcıların uygulamalara güvenli bir şekilde bağlanabilmesi için MPLS, LTE ve geniş bant internet hizmetlerinden faydalanılmasını sağlayan SD-WAN, trafiği geniş alan ağı üzerinden akıllı ve güvenilir şekilde SaaS ve IaaS sağlayıcılarına yönlendirmek için merkezi kontrol uyguluyor. Bu sayede uygulama performanslarını ve iş üretkenliğini artıran, BT maliyetlerini ise azaltan bir kullanıcı deneyimi sunuyor.

Pandemiden önce birçok organizasyon SD-WAN’a geçmeyi planlıyor, birçoğu da bu alana yeni yatırımlar yapıyordu. Hibrit çalışma modellerinin netleşmesi ve uygulanmaya başlamasıyla hızlanan SD-WAN uygulamaları, organizasyonların daha da karmaşıklaşan ağ trafiği üzerinde kontrolü geri kazanmalarını sağladı.

2022 pandeminin etkisini büyük ölçüde yitirdiği ve yeni normalin iyiden iyiye belirginleştiği bir yıl oluyor. Pandeminin getirdiği ağ sorunlarını çözen SD-WAN teknolojisi, bu sene dört ana akım tarafından şekillendiriliyor. Bugün inceleyeceğimiz bu akımlar hizmet olarak SD-WAN, güvenli uzaktan erişim, yapay zeka ve kablosuz geniş alan ağları şeklinde sıralanıyor.

Hizmet olarak SD-WAN

Bağlantı, düzenleme ve birlikte yönetilebilirlik kabiliyetlerine sahip ve hizmet olarak sunulan yazılım tanımlı geniş alan ağları hizmet olarak SD-WAN, organizasyonlara çeviklik, ölçeklenebilirlik, performans ve daha iyi sahip olma maliyeti vadediyor. Ağ hizmetlerinin yanında kendine önemli bir yer edinen hizmet olarak SD-WAN, bu avantajların yanı sıra optimize edilmiş bulut bağlantısı, artırılmış güvenlik ve uygulama optimizasyonu gibi faydalara da sahip.

Yönetilen SD-WAN dağıtımları 2017’de tüm dağıtımların yüzde 8’inden azını oluşturuyorken, aradan geçen üç yılda BT departmanları geniş alan ağı konusunda giderek artan bulut ve dış kaynak kullanımına yöneldi. 2020 yılına gelindiğinde, yönetilen SD-WAN dağıtımları tüm dağıtımların yarısını oluşturuyordu.

Güvenli uzaktan erişim

Pandemi hepimize uzaktan erişim teknolojisinin konum tabanlı veya sonlandırma noktası metodolojisinden kimlik tabanlı metodolojiye geçiş yapması gerektirdiğini gösterdi. Uzaktan çalışanların tüm uygulamalara ve verilere herhangi bir ağ, konum veya cihazdan erişebilmesi ihtiyacı hiç olmadığı kadar somutlaştı. Ancak uzaktan bağlanan kullanıcıların kim oldukları, hangi uygulamaları kullandıkları ve hassas verilerle neler yaptıkları gibi kritik soru işaretleri şansa bırakılamazdı. Bu durum SD-WAN’a geçişi hızlandırdı.

SD-WAN, şubeleri veri merkezlerine ve çoklu bulut ortamlarına bağlamak için tasarlanan bulut tabanlı bir geniş alan ağı mimarisi. Hibrit çalışmanın yaygınlaşmasıyla, çalışanların evleri birer şubeye dönüştü ve uzaktan erişim SD-WAN üzerinden güvenle sürdürülmeye başlandı.

Uzaktan erişimi görev açısından kritik ve gecikmeye duyarlı uygulamalar için önceliklendiren SD-WAN, bulut tabanlı hizmetlere ise çok daha hızlı erişim sağlıyor. Şifreleme, VPN’ler, güvenlik duvarları ve bulut tabanlı güvenlik entegrasyonları tüm bağlantıların güvende kalmasını sağlıyor. BT yöneticileri ise merkezi yönetim araçları üzerinden ağı yönetebiliyor. SD-WAN teknolojisi hem evden çalışanların hem de BT departmanlarının karşılaştığı performans ve güvenlik sorunlarının birçoğunu ortadan kaldırıyor.

Yapay zeka destekli SD-WAN

Yapay zeka bir süredir ağ yönetimini kolaylaştırmak için kullanılıyor ve artık etkisini SD-WAN çözümlerinde de artırmaya başlıyor. Yapay zeka SD-WAN için trafik yolu seçimini optimize etmenin yanı sıra daha iyi politika tanımlamaları, sorun giderme yardımı, daha akıllı performans ve güvenlik izleme fonksiyonları vadediyor.

Yapay zeka ve otomasyon, SD-WAN sistemleri tarafından halihazırda oluşturulmuş kapsamlı bilgilerden ve verilerden daha iyi yararlanmamızı sağlıyor. Örneğin, SD-WAN saldırı koruması bulut tabanlı yapay zeka sayesinde yanlış alarmları azaltıyor. SD-WAN teknolojisi daha ayrıntılı veri ve ağ içgörüleri sağlamak için geliştikçe, yapay zeka birden fazla işletme genelinde toplu deneyimleri kullanarak bu verilerin zaman içindeki eğilimlerini ve sonuçlarını daha iyi anlamamızı sağlayabilir. Bu açıdan bakıldığında, SD-WAN yeni nesil ağlara gerçek geçişin ilk adımını temsil ediyor.

WWAN

SD-WAN bağlantılarında kablosuz geniş alan ağlarının (WWAN) rolü artıyor. Kablosuz geniş alan ağı alanındaki gelişmeler, özellikle 5G, yazılım tanımlı veya SD-WAN için önemli bir sıçrama vaat ediyor. WWAN’ın tek bağlantı biçimi olmadığı durumlarda, SD-WAN, WWAN hizmetinin nasıl kullanılacağına ilişkin ilke tabanlı denetim sağlıyor. Yalnızca WWAN’ın bulunduğu durumlarda, SD-WAN birden çok sağlayıcı arasındaki trafiği dengeleyebiliyor, trafiği aşırı yüklenmiş bir hizmetten daha az yüklü bir hizmete taşıyabiliyor ve hizmet kalitesini iyileştirmek için trafik koşullandırması yapabiliyor. 5G ağlarının yaygınlaşmasıyla kablosuz geniş alan ağlarının SD-WAN ile entegrasyonu da daha kolay bir hal alacak.

Cisco SD-WAN

Her müşterisinin dijital dönüşüm ihtiyaçlarını en iyi tanımlayan ve uygulayan çözüm ortağı olmayı amaçlayan Netaş tarafından sunulan Cisco SD-WAN çözümleri, işletim maliyetlerini düşürüyor ve çok bölgeli dağıtımlar için kaynak kullanımını iyileştiriyor. Cisco SD-WAN çözümleri sayesinde ağ yöneticileri bant genişliğini daha verimli kullanıyor, güvenlik ve gizlilikten ödün vermeden kritik uygulamalar için yüksek düzeyde performans elde ediyor. Yönlendirme, tehdit koruması ve geniş alan ağı yönetimi gibi zorlu görevlerin basitleştirilmesi ise BT’nin işini kolaylaştırıyor.

Fortune 100 şirketlerinin yüzde 70’i tarafından tercih edilen Cisco SD-WAN çözümleri, yüzde 94 daha az planlanmamış arıza süresi, yüzde 48 daha hızlı uygulama performansı, yüzde 65 daha düşük bağlantı maliyeti, yüzde 59 daha hızlı yapılandırma uygulaması, yüzde 38 daha düşük işlem maliyeti ve yüzde 33 daha verimli WAN yönetimi sunuyor.

Benzer İçerikler

Tüm Hakları Saklıdır – © Netaş Telekomünikasyon A.Ş. 2020