BT altyapılarını ve mimarilerini yazılım tanımlı olarak yeniden inşa ettiğimiz bir dönemdeyiz. Günümüzün en önemli teknolojilerinden bazılarının ortaya çıkmasını sağlayan sanallaştırma trendi, sunuculardan yedeklemeye, depolamadan ağa kadar BT’nin tüm ortamlarını yazılım tanımlı olarak tasarlıyor. Yazılım tanımlı BT çözümleri, organizasyonlara altyapıları üzerinde gelişmiş yönetim ve otomasyon kabiliyetleri sağlıyor.
Sanallaştırmanın geldiği son noktada artık her şeyi yazılım tanımlı olarak yeniden hayal etmek mümkün. Hatta öyle ki, bu trendin artık bir adı bile var: Yazılım Tanımlı Her Şey (software-defined everything / SDE). SDE trendi, BT altyapılarını daha esnek ve çevik hale getirmek için iş yüklerini temel donanımdan soyutluyor. Böylece BT yöneticileri bulut tabanlı merkezi araçlar kullanarak altyapıyı dağıtabiliyor, tedarik edebiliyor, yapılandırabiliyor, yönetebiliyor ve otomasyona bağlayabiliyor.
SD-Access ve SD-WAN teknolojileri, son 20 yılda ağ alanında yaşanan en büyük sıçramalar olma unvanını taşıyor. Bu teknolojileri, yerel ve geniş alan ağlarındaki geleneksel yönlendirme ve anahtarlama yaklaşımlarıyla ilişkilendirilen birçok sorunu çözüyor.
SD-WAN ve SD-Access’in her ikisi de yazılım tanımlı ağ terminolojisine yaklaşmanın yollarıdır. SD-Access LAN ağlarının mimarisini değiştirmek için kullanılırken, SD-WAN ise MPLS/VPLS yerine yeni nesil geniş alan ağlarını önemli otomasyon yetenekleriyle oluşturuyor. Mevcut geniş alan ağınızı SD-WAN’a, yerel alan ağınızı ise SD-Access’e taşımadan önce hem eski hem de yeni bakış açılarını keşfetmenizde fayda var.
SD-WAN uygulama duyarlı bir ağ mimarisidir; SLA, Jitter ve benzeri temel parametrelere göre yol seçer. Bulut bilişimin getirdiği muazzam geniş alan ağı trafiğinin üstesinden gelmek, yüksek uygulama performansı sağlamak ve potansiyel veri açıklarına karşı koruma sağlamak üzere geliştirilen Cisco SD-WAN çözümleri, organizasyonların dijital deneyimleri etkileyen temel nedenleri proaktif olarak belirlemek için internet, bulut ve SaaS uygulamalarında ayrıntılı görünürlük elde etmelerini sağlıyor.
Temel fiziksel ağı yeniden tasarlamadan kullanıcı, cihaz ve uygulama trafiğini ayıran SD-Access, görünürlük tabanlı ve otomatikleştirilmiş uçtan uca segmentasyon sağlıyor. Sıfır güven güvenlik çerçevesinin önemli sütunlarından birisi olan SD-Access, güvenlik ve ağ operasyonlarını birleştiriyor. Görünürlüğü artıran ve erişim ilkelerini tanımlayan çözüm, ağları ve uç noktaları güvenceye alıyor. SD-Access, ilkeleri uygulamak için ağ yapılandırmalarını otomasyona bağlayarak ağ operasyonlarını iyileştiriyor. SD-Access, organizasyonların ağdaki herhangi bir uygulama, kullanıcı veya cihaz için doğru politikaların oluşturulduğundan emin olabilmeleri için kullanıcı erişim politikalarını da güvenlik ve kullanıcı deneyimi odağında otomasyona bağlıyor.
Ağ dönüşümü, Netaş’ın dijital dönüşüm tarifinin ikinci sütununu oluşturuyor. Cisco’nun SD-WAN ve SD-Access çözümleriyle yerel ve geniş alan ağlarını yazılım tanımlı olarak yeniden hayal eden Netaş, kurumsal ağların çevikliğini ve güvenliğini artırıyor. Yazılım tanımlı modernleşen ağlar, uygulamaların verimliliğini ve performansını artırırken, en yeni teknolojileriyle tam uyumluluk gösteriyor.
Cisco’nun %94 daha az planlanmamış arıza süresi, %48 daha hızlı uygulamalar ve%65 daha düşük bağlantı maliyeti gibi avantajlar sunan SD-WAN çözümleri, organizasyonlara iyileştirilmiş kullanıcı deneyiminden artırılmış güvenliğe, optimize edilmiş bulut bağlantısından gelişmiş yönetim kabiliyetlerine kadar birçok fayda sağlıyor.
Viptela ve Meraki mimarileri destekli SD-WAN çözümleri sunan Cisco, aynı zamanda SD-Branch, DNA, ThousandEyes ve vAnalytics çözümleriyle yazılım tanımlı ağları nihai gelişmişlik seviyesine taşıyor.
Cisco’nun ISE, Catalyst 9000, DNA ve DNA Center çözümleriyle sunduğu SD-Access, uç nokta tanımlama ve profil oluşturma için gelişmiş analitiğin kullanılmasına ve görünürlüğün iyileştirilmesine olanak tanıyor. Uç nokta grupları arasındaki trafik akışlarının kapsamlı analizini etkili erişim ilkeleri tanımlamak için kullanan SD-Access çözümü, bu ilkelerin kullanıcı dostu ve sezgisel bir arayüz üzerinden ağ altyapılarına uygulanmasını sağlıyor.
Uç noktalara doğru düzeyde erişim sağlamak, uyumluluğu artırmak ve iş risklerini azaltmak için hem kablolu hem de kablosuz ağları tek tip olarak segmentlere ayıran SD-Access, WAN ve çoklu bulut veri merkezi ağları genelinde işletim ilkelerinin değiştirilmesine ve tutarlılık sağlanmasına da mümkün kılıyor.