Netaş liderliğinde 19 kurum bir araya gelerek Akıllı Şehir Konsorsiyumu kurdu. TÜBİTAK’ın SAYEM teşvik programının ilk fazını geçen konsorsiyum, enerji, ev/bina yönetim sistemleri, acil durum yönetimi, sağlık, çevre ve atık yönetimi, otopark ve ulaşım sistemleri alanlarında entegre akıllı çözümler geliştirecek. Üretilen veriler araştırmacılar ve uygulama geliştiricilerle paylaşılarak kent çözümlerinin gelişimine katkı sağlayacak.

Türkiye’nin lider sistem entegratörü Netaş, Türkiye’de akıllı şehir ekosistemini geliştirmek için harekete geçti. Altı farklı dikeyde ve bu dikeyleri entegre ederek şehrin bütün olarak idaresini sağlayacak bir merkezi yönetim biriminden oluşan akıllı şehir çözümleri geliştirmeyi hedefleyen Akıllı Şehir Konsorsiyumu için 19 kurum bir araya geldi. Konsorsiyumun sunduğu akıllı şehir projesi, TÜBİTAK’ın Sanayi Yenilik Ağ Mekanizması (SAYEM) başvurularında ilk fazı geçerek ikinci faza geçme hakkı elde etti.

Türkiye’nin ilk özel telekomünikasyon ArGe merkezini 45 yıl önce kuran Netaş, enerjiden eğitime, eğlenceden sağlığa, afet yönetiminden akıllı bina sistemlerine kadar oldukça geniş bir skaladaki büyük ölçekli akıllı şehir projeleri için sistem entegrasyonu gerçekleştirme deneyimine sahip. Netaş’ın kendi ArGe’sinde geliştirdiği özgün ürün ve çözümleri de bulunuyor. 30 ülkede farklı ölçeklerde sistem entegrasyonu ve telekomünikasyon projeleri gerçekleştirme deneyimine de sahip olan Netaş, Akıllı Şehir Konsorsiyumunun liderliğini yürütüyor.

Artık hiçbir kurumun bir çözümün tüm bileşenlerini tek başına kendisinin gerçekleştirme olanağı olmadığı günümüzde, Netaş’ın liderliğinde bir araya gelen Akıllı Şehir Konsorsiyumu şu altı dikeyde çözümler geliştirecek: Akıllı enerji, akıllı ev/bina, acil durum yönetimi, akıllı sağlık, çevre ve atık yönetimi, otopark ve ulaşım sistemleri.

Konsorsiyumda büyük, orta ve küçük ölçekli şirketlerin yanı sıra, Boğaziçi ve Sabancı Üniversiteleri ile son kullanıcı olarak Gebze Organize Sanayi Bölgesi (GOSB) ve Bilişim Vadisi bulunuyor. Konsorsiyumda yer alan şirketler şunlar: Panasonik-Viko, İstanbul Bilişim ve Akıllı Kent Teknolojileri (İSBAK), Pavotek, Telenity, Kartek, Başarsoft, Kron, Okyanus Teknoloji, Samm Teknoloji, Argosai, VIA, Mobese, Trafipper, Actuate.

Konsorsiyum hakkında bilgi veren Netaş ArGe Stratejileri Direktörü Rıza Durucasugil, “TÜBİTAK’ın yeni teşvik yaklaşımını, yeni ekosistemlerin yeşermesine ve daha da önemlisi ürünleştirmeye olanak sağlaması bakımından çok kıymetli buluyoruz. Birbirinden yenilikçi çözümler üreten şirketlerle bir araya geldik. Türkiye’nin en iyi üniversitelerinden Boğaziçi ve Sabancı’nın desteğini aldık. Bu çalışma neticesinde elimizde dünyanın her kentine istenen ölçüde uygulanabilen entegre bir çözüm kümesi olacak. Bu güç birlikteliğinin en önemli çıktısı ise her tür analize açık gerçek zamanlı veri akışına kamunun erişebilmesi sayesinde yeni uygulama ve araştırmalara temel oluşturması olacak.” açıklamasını yaptı.

Uçtan Uca Entegre Sistemlerle Şehirler Akıllanacak

Bilişim teknolojilerinin, özellikle de nesnelerin interneti teknolojisinin son yıllarda hızlı gelişimi ile birlikte dünya genelinde akıllı şehir uygulamalarına yapılan yatırımlarda büyük artış kaydedildi ve bu pazardaki büyümenin devam edeceği öngörülüyor. IDC rakamlarına göre, 2018 yılında 81 milyar dolara ulaşan akıllı şehir harcamalarının 2022 yılına gelindiğinde 158 milyar dolara ulaşacağı öngörülüyor. Rakamsal büyüklük olarak bu miktar Macaristan’ın 2018 yılına ait gayrı safi yurtiçi hasılasına denk geliyor.

Bu yatırımlar neticesinde Frost & Sullivan araştırma şirketine göre 2025 yılında akıllı şehirlerin yaratacağı iş olanakları pazar hacmi olarak 2 trilyon doları geçecek. Bununla birlikte, aynı raporda mevcut akıllı şehir uygulama modellerinin genelde birbirinden bağımsız olduğu, ancak pazar trendinin tüm dikeylerin tek bir platform üzerinden birbirine bağlandığı entegre çözümler yönünde olduğunun da altını çiziyor.

Netaş’ın liderliğini yaptığı Akıllı Şehir Konsorsiyumunun farklılığı da bu noktada ortaya çıkıyor. İlk kapsam olarak belirlenen altı dikeyde üretilecek olan çözümlerde kullanılacak cihazlar tarafından üretilecek olan veriler merkezi bir yönetim biriminde toplanarak değerlendirilecek. Büyük Veri analitiği ve yapay zekâ uygulamaları ile işlenecek olan veri, gerçek zamanlı aksiyonlar üreten bir yapıyı mümkün kılacak. Bütünlüklü bir siber güvenlik korumasının sağlanması bakımından da verinin tek bir merkezde toplanması avantaj yaratıyor. Bu mimari sayesinde bu altı alanda üretilecek olan çözümler, farklı üreticiler tarafından sağlanmalarına karşın birbiriyle tam bir entegrasyon içerisinde çalışacak.

SAYEM Nedir?

İhtiyaç

TÜBİTAK, Türkiye’de yüksek teknolojili ürün geliştirilmesini desteklemek amacıyla uzun yıllardır kurumlara çok kapsamlı ArGe teşvikleri sağlıyor. Henüz fikir aşamasından itibaren verilen bu destekler Türkiye’de ArGe ekosisteminin gelişmesine katkı sağladıysa da, fikirlerin ürünleşme aşamasına gelmesinde henüz istenen sonuçlar alınmış değil. Prototip seviyesine gelmiş bir fikrin ürünleşme süreci için gerekli finansal kaynakların sadece büyük ölçekli şirketlerce karşılanabilmesi en önemli neden olarak öne çıkıyor.

Neyi kapsıyor

Bu darboğaz karşısında TÜBİTAK yepyeni bir teşvik programı olarak SAYEM’i tasarladı. SAYEM, pazarlama araçları için teşvik dâhil olmak üzere ürünleşme sürecinin tamamını kapsaması bakımından diğer TÜBİTAK teşvik programlarından ayrılıyor. Mekanizmanın işleyişi de diğer programlardan oldukça farklı. Bu teşvikle birlikte TÜBİTAK, ArGe faaliyetleri sonucunda pazara yönelik ürün çıkarılmasını ve bu ürünlerin uluslararası pazarda satışıyla Türkiye’nin yüksek teknoloji ihracatının artmasını sağlayarak dış ticaret açığının kapatılmasına katkıda bulunulmasını hedefliyor.

Nasıl işliyor

SAYEM, Teknoloji Hazırlık Seviyesi beş ve üzeri olan çözümler için geçerli. Bu seviye, yani THS-5, prototip aşamasına gelmiş ürün anlamını taşıyor. Bu program kapsamında, THS-5 ve üzeri bir çözüm etrafında bir konsorsiyum oluşturulması gözetiliyor. Konsorsiyumun liderliğini, ArGe belgesi olan, belirli bir finansal güce ve büyük proje yönetme tecrübesine sahip, bunun yanında da ihracat deneyimi olan bir şirketin yapması gerekirken, konsorsiyumda şirketlerin yanı sıra üniversitelerin ve çözümlerin uygulanabilirliğinin denenebilmesi ve doğrulanabilmesi için son kullanıcıların da bulunması gerekiyor.

Şehrin Verisi Kamuya ve Araştırmacılara Açık Olacak

Akıllı şehirler tüm kent sakinlerinin ve toplumların hayat kalitesini artırmak üzere tasarlandığından, akıllı şehirleri meydana getiren altyapıların herkesin yararına olacak açık bir kültür içerisinde tasarlanması ve yaşaması büyük önem taşıyor.

En büyük yararı sağlayacak olan kaynak ise veri. Bir kentte kullanılan akıllı şehir uygulamalarının sayısı arttıkça, toplanan/üretilen veri miktarı, çeşitliliği ve kapsamı da inanılmaz boyutlara ulaşıyor. Sıcaklık, nem, gürültü seviyesi, hava veya su kirliliği, parlaklık gibi çevresel verilerin yanı sıra, akıllı şehir uygulamasının konusuna bağlı olarak zamansal olarak kent trafik yoğunluğu, doğal kaynakların coğrafi dağılıma ve zamana göre tüketim verileri, sağlık sorunlarının dağılım ve sıklığı gibi sonsuz çeşitlilikte veri üretilebiliyor. Hassas olmayan şekilde paylaşıldığında bu veriler, belediyeler, üniversiteler gibi araştırma kurumları, devlet kurumları ve başka akıllı şehir uygulama geliştiricileri için çok önemli bir kaynak teşkil ediyor.

Akıllı Şehir Konsorsiyumu tarafından kurulacak mimaride verilerin merkezi bir yönetim biriminde toplanması öngörüldüğünden, bu birimin sunacağı gizlilik içermeyen veri akıllı şehir ekosistemine katkıda bulunan yeni uygulamaları geliştirilmesine büyük katkıda bulunacak.

Modüler Çözümler

Şehirlerde akıllı şehir uygulamalarının hayata geçirilme hızını, teknolojinin gelişimi değil yatırım miktarı belirliyor. En yoğun akıllı şehir uygulamalarının dünyanın gelişmiş ekonomilerindeki kentlerde olması bu nedenle şaşırtıcı değil.

Akıllı Şehir Konsorsiyumu tarafından sağlanan çözümlerin, yerel yönetimlerin ya da çözümü kullanacak kurumların ihtiyaçlarına göre önceliklendirilerek ya da tercih edilen şekilde kısmen uygulanabilmesi de bu anlamda önemli. Zira küçük ölçekli yerel yönetimlerin mali kaynakları büyük ölçekli uygulamalar için ne yazık ki çoğunlukla yetersiz seviyelerdedir.

Çözümler

Akıllı Enerji

Akıllı şehir yatırımlarının en çok yoğunlaştığı alanlardan biri enerji. Bunun da oldukça basit bir nedeni var: Dünya genelinde şehirler yeryüzünün sadece %2’sini kapsamasına rağmen dünya enerji tüketiminin yaklaşık %75’inden sorumlu. Birleşmiş Milletler rakamlarına göre 2030 yılı itibarıyla dünyada nüfusunun %60’ının kentlerde yaşayacağı öngörüsü dikkate alındığında enerji verimliliğini artırmak, bu sayede karbon salımını azaltmanın artan önemi açıkça görülüyor.

Akıllı Şehir Konsorsiyumu da öncelikle iki enerji alanında çözüm üretecek:

Akıllı Aydınlatma – Şehir aydınlatmasının armatür bazlı olarak uzaktan kontrol edilebilmesi (açma, kapama, dimleme), belirlenen bir zaman çizelgesine veya senaryoya otomatik uyabilmesini sağlayan bu çözüm aynı zamanda tüketimin ve enerji verilerinin izlenebilmesini sağlıyor. Armatürlerin ihtiyaçlara göre optimal şekilde kontrol edilebilmesi aydınlatma için kullanılan elektrik miktarında önemli tasarruf sağlıyor. Bakım gerekliliklerinin planlamasında başarı oranı artarken, arızalar otomatik olarak tespit edilip ilgili birimlere iletiliyor. Aydınlatma ürünlerine yerleştirilen farklı sensörlerden sağlanan bilgiler ile tasarrufun yanı sıra şehrin her noktasından gerçek zamanlı veri toplanması da mümkün olacak.

Akıllı Sayaç Okuma Sistemleri (Elektrik – Su – Doğal gaz) – Otomatik sayaç okuma sistemleri, elektronik sayaçlar, modemler, haberleşme ağı ve veri yönetim sistemlerinden oluşan, çift yönlü haberleşmeyi destekleyen, sayaç verilerinin otomatik olarak uzaktan okunmasını ve bakımını sağlayan sistemleri ifade ediyor. Bu sistemler sayesinde kayıp ve kaçaklar otomatik olarak tespit edilip engellenebiliyor, sayaç okuması için harcanan iş gücü daha verimli alanlara yönlendirilebiliyor. Bunlara ek olarak kaynak gereksinimi de gerçek zamana yakın olarak coğrafi temelli olarak tespit edilebiliyor.

Akıllı Evler/Binalar

Binalarda güvenlik, aydınlatma, iklimlendirme sistemi, makine ve cihazlar, eğlence/anons/ses ve video yayın yönetiminin yerinde ve uzaktan, bütünleşik bir yapıda ve koordinasyon içinde gerçekleştirilebilmesini sağlayan akıllı sistemler enerji verimliliğini, güvenliği ve konforu artırıyor. 

Akıllı Acil Durum Yönetimi

Şehirlerde sağlık, güvenlik ve destek birimlerinin koordinasyonunun en zorlu şekilde sınandığı zamanlar olan afet sonrası süreçlerde zaman, kelimenin tam manasıyla en hayati kaynak olarak öne çıkıyor.

Aciliyet taşıyan durumlara hazır olunmasını, bir olay/durum gerçekleştiğinde en hızlı ve doğru şekilde müdahale edilmesini sağlayan Akıllı Acil Durum Yönetimi çözümleri, afet ve acil durum verisini akıllı bir şekilde analiz edebilen ve normal yaşama dönüş sürecini kapsayan uygulama ve sistemler bütünüdür.

Bu çözüm kapsamında, bir acil durumda olay yerine doğru ekiplerin otomatik olarak yönlendirilmesini sağlayan görüntü analiz sistemlerinden, kritik önemdeki yapılardaki arızaların otomatik olarak yeniden çalışır hale getirilmesini sağlayacak çözümlere, sensörler sayesinde yangın, deprem, su baskını gibi hallerin gerçek zamanlı olarak algılanmasından felaket durumlarında binalarda bulunan insan sayısının yaklaşık olarak belirlenerek müdahale ekiplerinin önceliklerini belirleyen sistemlere kadar bir dizi senaryo adreslemiyor.

Akıllı Sağlık 

Akıllı sağlık uygulamaları, yurttaşların sağlık hizmetlerine erişimlerini artırarak yaşam kalitelerini yükseltirken, uzaktan sağlanabilen hizmetler sayesinde de sağlık harcamalarının düşürülebilmesine olanak tanıyor.

Akıllı Şehir Çözümleri Konsorsiyumu tarafından öncelikli olarak ise belediyelerin yaşlı, yatalak ve engelli kişilere verdikleri evde sağlık hizmetlerinin uzaktan sağlanabilmesi hedefleniyor.

Hastaların evlerinden görüntülü iletişim sağladıkları, tansiyon, nabız, şeker gibi verilerinin toplanabildiği bir cihaz uzaktan konsültasyon imkanlarının artırılması, kişisel verilerin mahremiyetini ihlal etmeden kameralar, giyilebilir sensörler ve akıllı ilaç kutuları ile hasta takibi ve düzenli işlemlerin otomatik takibi gibi çözümlerle yurttaşların hayat kaliteleri artırılabilecek.

Akıllı Çevre ve Atık Yönetimi 

Bu başlık altında dört madde bulunuyor:

  • Şehirde farklı noktalara gezici ya da sabit sensörler yerleştirilerek hava kalitesi, sıcaklık, rüzgâr, gürültü, su kirliliği, radyoaktivite, manyetik alanların sınır değerleri aşması gibi çevresel durumların anlık izlenmesi
  • Yollardaki çukurların, karlanma ve buzlanmaların uzaktan zamanında tespit edilmesi
  • Trafik sıkışıklıklarının nedenlerinin uzaktan tespit edilerek gerekli yönlendirme ve uyarıların yapılması; polis, ambulans gibi ekiplerin yönlendirilmesi
  • Şehre yayılmış olan çöp konteynerlerinin doluluk oranlarının tespit edilerek çöp kamyonlarına uygun yol haritaları ile optimum güzergahlar çıkarılması

Akıllı Otopark ve Ulaşım

Yapılan çeşitli araştırmalar park yeri arayan araçların, trafik sıkışıklığının önemli nedenlerinden biri olduğunu ortaya koyuyor. Bu sürede araçlar daha fazla yakıt tüketmeye devam ederken, buna bağlı olarak da karbon salımları da artıyor.

Bu sorunu çözmek üzere Akıllı Şehir Konsorsiyumu, kent sakinlerine uygun park yerleri hakkında bilgi vererek, rezervasyon yapabilme olanağı ve yönlendirme hizmetleri sağlamayı hedefliyor.

Benzer İçerikler

Tüm Hakları Saklıdır – © Netaş Telekomünikasyon A.Ş. 2020