Shakespeare, Hamlet’in meşhur “Olmak ya da olmamak” sözlerini yazarken bugünün şirketlerini düşünmüyordu elbet, ama şirketler gelecekte var olmaya, var olmaktan öte, değer yaratarak büyümeye ve gelişmeye devam etmek istiyorlarsa gündemlerindeki en önemli mesele dijital dönüşüm ve bulut olmalı.
Dijital dönüşüm, tüm organizasyonların hayal ettiği ‘katma değer’ yaratmanın en önemli kaldıracı. Dijitalleşme sayesinde şirketler pandemi gibi belirsiz bir konjonktürde bile mevcut işlerinin verimliliğini artırmakla kalmadı, en kolay ve hızlı şekilde alternatif pazarlar yaratabildiler. Normal şartlar altında dijital dönüşümlerini 5 ila 10 yıla yayan işletmeler bu beklenmedik gelişmeyle dönüşümlerini 2-3 ayda tamamlayabildiler; bunun en büyük paydaşı kuşkusuz ki bulut oldu.
Bir anda çok farklı ölçeklerde çalışmak, maliyet düşürmek, iş yapış şekillerini değiştirmek veya inovasyon yapmak zorunda kalan işletmeler çözümü bulutta buldu.
Bulutun faydasını anlayan şirketlerin sayısı artıyor; dijitalleşme yolunda olan pek çok şirketin planında bulutu tamamıyla benimsemek yer alıyor. Buna rağmen birçoğu meyvelerinden tam anlamıyla faydalanamıyor. Bir McKinsey araştırmasına göre, buluta adaptasyonun 2030 itibariyle 1 trilyon dolardan fazla değer yaratma potansiyeli var. Fakat, şirketler daha fazla süreci dijitalleştirip buluta entegre ediyor olsa da koordine edilmeden atılan adımlar kârdan çok zarara neden olabiliyor. Aynı araştırmaya göre, bu yanlış adımlar yüzünden geçiş süreçleri her yıl planlanandan yüzde 14 daha fazla maliyete neden oluyor ve şirketlerin neredeyse yüzde 40’ının geçişini yüzde 25 oranında geciktiriyor. Dijitalleşmeye geçişin hızla, düşük maliyetle ve yüksek değerle sonuçlanması için beş alanda bütünsel bir yaklaşım gerekiyor.
Dijitalleşmenin beş kilit unsuru
Şirketlerin dijital dönüşümün sunduğu fırsatlardan en üst seviyede ve güvenli bir şekilde yararlanması için dijital dönüşümü yeniden tarifleyen Netaş dijital dönüşümün beş kilit unsurunu belirledi. Uygulama, altyapı, ağ, güvenlik ve uç noktalarda gerçekleştirilen dönüşümleri merkezine oturtan Netaş’ın bulut dönüşümü de destekleyen yaklaşımını kısaca inceleyelim.
Uygulama dönüşümü: Pandemiyle birlikte müşteriye ulaşmak için ana kanal haline gelen dijitali, müşteri beklentileriyle doğru eşleştirdiğimizde gerçek değer ortaya çıkıyor. Bu anlamda uygulama dönüşümü son derece kritik. Uygulama yazılımlarının monolitikten DevOps yaklaşımına dönüştürülmesi, çağın sürekli yenilenen ihtiyaçlarını çevik biçimde karşılamak için elzem bir adım. Günümüzde herhangi bir iş sürecinin yazılıma dayanmadan hayata geçirilmesi mümkün değil. Bu nedenle uygulama yazılım dönüşümü, dijital dönüşüm alanının en önemli parçası olarak kabul ediliyor.
Altyapı dönüşümü: Uygulama dönüşümü IT altyapılarının zorunlu olarak dönüşmesini tetikliyor. Benzer şekilde, iş dünyasında kalıcı olduğuna kanaat getirdiğimiz hibrit çalışma modellerinin verimli ve güvenli şekilde uygulanabilir olması için de altyapı dönüşümü şart. Dikeylere özel entegre özel ağlar oluşturmak bu ağlar üzerinde uygulanabilir, gerçek zamanlı otomatize senaryolar gerçekleştirmek için sanallaştırma, yeni nesil depolama çözümleri, yazılım temelli yeni nesil araçlara yatırım yapılmalı.
Ağ dönüşümü: Nesnelerin interneti, otonom araçlar ve artırılmış gerçekliğin norm olduğu günümüzde teknolojilerinin merkezinde yüksek miktarda veriyi taşıma, bir araya getirme, işleme ve bunlara yanıt verme bulunuyor. Dolayısıyla 5G ve ötesi uygulamaların kullanım senaryolarını uygulayabilmek için ağların yenilenmesi ve performanslarının yükseltmesi önem kazanıyor. GSMR, Wifi6, GPON, SD-WAN, IP şebeke gibi ürünleriyle dijital dönüşüm süreci desteklenmeli.
Güvenlik dönüşümü: Güvenlik alanında atılacak bütünsel dijitalleşme adımları sayesinde sistemlerde oluşan ağ ve güvenlik problemleri önceden saptanarak kısa sürede giderilebiliyor ve böylece iş akışı kesintiye uğramadan devam edebiliyor. Şirket risk önleme, tespit, istihbarat ve müdahale yetkinlikleri kazanıyor.
Uç nokta dönüşümü: Şirketler bütünsel bir dijital dönüşüm için, dönüşen ağ çözümleri üzerinde kurgulanacak uç nokta çözümlerini dönüştürmeli. Dijitale entegre çalışan işgücü yapısı için collaboration, IP telefonlar, virtual desktoplar ve mobil araç yönetimleri gibi konuların dönüşümü burada önem kazanıyor. Yeni düzende beklenen, yeteneklerin özellikle büyük veri, iş zekası, yapay zeka, makine öğrenimi, veri ambarı, veri tabanı, ileri analitik, kurumsal performans yönetimi gibi yeni nesil teknolojiler konusunda yetkin olması. Bu açıdan bakıldığında dijital dönüşüm hem yeni kuşak yetenekleri çekmek ve elde tutmak, hem de müşteri olarak kazanmak için büyük bir koz.
Netaş, dijital dönüşüm için gerekli olan bu 5 sütun kapsamında uçtan uca Dijital Dönüşümü, köklü ArGe’si, bilişim destek şirketi BDH ve güçlü iş ortaklık ağı ile tek adresten sunuyor. Netaş, iş ortakları arasında bulunan Microsoft ile çeyrek asrı aşkın iş birliğine sahip. Bu deneyim sayesinde Netaş, Azure ile de şirketleri buluta taşıyarak, bulut ile dönüşümlerini uçtan uca gerçekleştiriyor.
Bulut ekonomisinin yükselişi
Perakendeden eğitim ve sağlık hizmetlerine kadar, yaşamın her alanında bağlantı ve işbirliğini son derece önem kazandığı bir dönemdeyiz. Şirketler, müşterilerle, iş ortaklarıyla ve şirket içinde sorunsuz bir şekilde etkileşim kurmak, bir yandan da operasyonel anlamda inovasyon yaratmak için bulut bilişime yöneliyor. Öyle ki, bulutla ilgili teknolojiler 2021’de dijital dönüşüm harcamalarının yaklaşık çeyreğini oluşturduğu tahmin ediliyor; beş yıl içinde ise bu oranın yüzde 40’a yaklaşması öngörülüyor. Bulut hizmetlerinin kullanılmasının açığa çıkaracağı trilyon dolarlık yeni gelirler ise milyonlarca yeni iş kapısı yaratacak.
Bulut bilişim, işletmelerin değer yaratma biçiminde devrim yaratıyor. Fakat şirketler ve iş dünyası ancak bulutu nasıl doğru şekilde kullanacaklarını anladığında ve çalışma şekillerini değiştirdiğinde bu değer ortaya çıkabilir. Bulut platformlarının ve hizmetlerinin akıllıca kullanmak, rekabet avantajı elde etmek ve rakiplerin gerisinde kalmak arasındaki ince çizgiyi oluşturuyor.
Uzun vadede büyüme ve dayanıklılık için değer odaklı yaklaşımdan vazgeçmemek ve hız kesmeden dijital dönüşüm yatırımlarına devam etmek gerekiyor. Bu kapsamda 2022 yılında dijital dönüşüm nasıl tanımlanmalı ve bulut dönüşüm nasıl olmalı konusunu CEO’muz Sinan Dumlu ve Microsoft Türkiye Genel Müdürü Levent Özbilgin, Harvard Business Review’a (HBR) konuştu.