Dünya Sağlık Örgütü’nün 11 Mart 2020 tarihinde COVID-19’u küresel bir salgın olarak tanımlamasının ardından üç yıla yakın bir zaman geçti. O günden bu yana çalışma biçimlerimizde önemli değişiklikler yaşandı. Tüm çalışanların etkilendiği ani çalışma biçimi değişimlerinin ardından, nasıl çalışacağımıza dair kararsızlık süreci sona erdi ve hibrit çalışma artık iş dünyasının yeni normlarından birisi haline geldi.

Küresel hibrit çalışma deneyinin en ilginç yanı hareket halinde gerçekleştirilmesiydi. İş sürekliliğini sağlamak için aniden devreye sokulan yeni çalışma düzenleri işin devam etmesini sağlarken, aynı zamanda hibrit çalışma konusunda nelerin işe yaradığını ve nelerden kaçınmamız gerektiğini de açık bir şekilde gözler önüne serdi.

Hibrit çalışmanın kendine dair zorlukları var ve bu yazımız büyük ölçüde bu zorlukların teknoloji ile nasıl aşılabileceğini inceleyecek. Ancak bu yeni çalışma şeklinin ortaya koyduğu avantajlar, hem çalışanlar hem de en iyi yeteneklerle çalışmak isteyen şirketler için her şeyi eski haline döndürmeyi ve geleneksel yöntemlerle çalışmayı gerçek bir seçenek olmaktan çıkardı. İşin artık her gün çalışmak için gittiğimiz bir yer değil, herhangi bir yerden ve herhangi bir zamanda icra edebildiğimiz aktiviteler olduğunu tüm dünyaya gösterdi. Gelecek, hibrit çalışma düzenlerini verimli, kapsayıcı ve güvenli şekilde işletebilenlerin olacak.

Cisco’nun 2022 tarihli Küresel Hibrit Çalışma Araştırması’na göre, çalışanların yüzde 62’si istedikleri yerden çalışma şansına sahip olmalarının bir işi tercih etmelerinde etkili olduğunu belirtiyor. Çalışanların yüzde 78’i hibrit çalışmanın her açıdan kendilerine iyi geldiğine, hem işlerini hem de yaşamlarını daha iyi sürdürmelerini sağladığına inanıyor. Ancak çalışanların yalnızca dörtte biri şirketlerinin işin hibrit geleceğine ‘çok hazır’ olduğunu düşünüyor. Bu hazırlıksızlığın sebebini ise pandeminin başında yapılan ani atılımların getirdiği teknolojik karmaşa ve hibrit çalışmanın nasıl olması gerektiğine dair belirsizlik oluşturuyor.

Yeni nesil hibrit iş gücü neye ihtiyaç duyuyor?

Çalışma biçimlerini yalnızca konum odağında tasarladığımız devir geride kaldı. Bunun yerine çalışma deneyimlerini konumlarından ve asenkron iş birliği için zaman diliminden bağımsız olarak çalışanlar için ve onlar ekseninde yeniden hayal ettiğimiz bir çağdayız. İnsanların nerede ve hangi saatte çalıştıklarından bağımsız verimli ve kapsayıcı çalışma düzenleri kurmak, bir diğer deyişle hibrit iş gücünü desteklemek, ileri teknolojinin sunduğu kabiliyetlerle mümkün.

Küresel Hibrit Çalışma Araştırması’na göre, çalışanların yüzde 77’si için hibrit çalışmanın başarısı teknolojinin nasıl kullanıldığına bağlı. Çalışanların yüzde 53’ü başarılı hibrit çalışma düzenlerinin daha fazla teknoloji kullanımıyla mümkün olduğunu, yüzde 50’si ise sanal toplantı ve iş birliği araçlarının işin bugünü ve yarını için kritik rol üstlendiğini belirtiyor.

Teknoloji ve onun mümkün kıldığı çözümler bize yalnızca ihtiyaç duyduğumuz araçları sunuyor. Bu yeni kabiliyetlerden en iyi şekilde faydalanmak için pozitif şirket kültürleri, çalışan etkileşimleri ve insan odaklı yaklaşımların bir araya gelmesi ve hibrit iş gücünü desteklemesi gerekiyor. Çalışanlar da aynı fikirde, araştırmaya katılanların yüzde 73’ü şirketlerinin kültürünü yeniden gözden geçirmesi gerektiğini, yüzde 66’sı ise esnek çalışma saatlerinin önemli olduğunu düşünüyor. Teknoloji, ister uzakta ister ofiste olsun çalışanlar için kapsayıcılığı ve bağlantıyı sağlayan bir temel oluşturuyor. Herkesin mekan, dil, kişilik türü ve teknoloji yatkınlığından bağımsız şekilde her yerden ve her an katılım gösterebildiği iş süreçleri inşa etmek ise şirketlere düşüyor. Dünyanın en iyi iş birliği araçları da bu hedefi destekleyecek şekilde geliştiriliyor.

Başarılı hibrit çalışma için gelişmiş iş birliği

Hibrit çalışma hem ofisten hem de uzaktan çalışanları kucakladığı için iş gücü tarihte eşi benzeri görülmemiş bir şekilde dağınık hale geldi. Bu dağınık iş gücü, pandeminin başında şirketlerin iş sürekliliği için kullanmaya başladığı çok çeşitli ve birbirlerinden bağımsız iş birliği araçlarıyla birleşerek iletişim sorunlarına, BT için yönetim yüküne ve daha fazla güvenlik riskine yol açtı.

IDC araştırma şirketi kişileri, iletişimi ve kurumsal varlıkları tüm cihazlarda tek çatı altında toplayan iş birliği araçlarına giderek daha fazla ihtiyaç duyulduğunu bildiriyor. Cisco’nun araştırması da bu ihtiyacı doğrular nitelikte, BT liderlerinin yüzde 86’sı hibrit çalışanları desteklemek ve hibrit çalışma düzenlerini iyileştirmek için uygulamalara ve yüksek kaliteli iş birliği deneyimlerine sorunsuz bağlantının yollarını arıyor. Ancak BT yöneticilerinin yüzde 89’u bu hedefin getireceği kullanıcı cihazlarında, ağlarda, bulutta ve uygulamalarda güvenlik, kontrol ve yönetim ihtiyaçlarının kolaylaştırılmasına ihtiyaç duyuyor. Cisco’nun yeni nesil hibrit çalışma düzenlerini ileriye götürmek için geliştirdiği ve Netaş uzmanlığıyla sunulan bulut tabanlı Webex Suite tam olarak bu ihtiyaçları ve dahasını karşılıyor.

Webex Suite: Kapsamlı ve kapsayıcı iş birliği çözümü

Sesli ve görüntülü görüşme, toplantı, mesajlaşma, webinar, etkinlik, anket ve dijital beyaz tahta gibi araçlarla donatılan Webex Suite, senkron ve asenkron iş birliği için herkese kapsayıcı deneyimler, iletişim ve iş birliği sunarken, veri güvenliğini ön planda tutuyor. Web, mobil ve masaüstü uygulamaları üzerinden bütünleşik bir deneyim sunan Webex Suite, Cisco’nun alanında lider güvenlik ve ağ altyapısıyla destekleniyor. Fortune 500 şirketlerinin yüzde 95’i tarafından iş birliği ve iletişim için kullanılan Webex Suite, sahip olduğu yapay zeka destekli özelliklerle toplantılardan, etkinliklerden ve diğer iş birliği aktivitelerinden en yüksek verimin alınmasını sağlıyor. BT ekipleri ise Webex’in sunduğu kapsamlı yönetim kabiliyetleriyle tüm organizasyonu, kullanıcıları, güvenliği ve cihazları tek bir platformdan yönetebiliyor. BT altyapı dönüşümü, uç cihaz dönüşümü, uygulama dönüşümü, güvenlik dönüşümü, ağ dönüşümü olmak üzere 5 sütun üzerine kurguladığı yeni Dijital Dönüşüm stratejisiyle Netaş, 120’ye yakın iş ortağının en yeni akıllı teknolojilerini, köklü Ar-Ge bilgi birikimini ve şirketi BDH ile saha destek yeteneklerini birlikte sunarak şirketinizin hibrit çalışma çağında rekabet avantajı elde etmesini sağlıyor. Bu kapsamda Netaş, şirketlerin hibrit çalışma modellerini Cisco Webex’in alanında lider iş birliği ve iletişim çözümleriyle destekliyor.

Benzer İçerikler

Tüm Hakları Saklıdır – © Netaş Telekomünikasyon A.Ş. 2020